Tatil sonrası işler güçler

Üç hafta süren Türkiye seyahatimden sonra işlere geri dönme vakti geldi. Noeldi, yılbaşıydı derken yeni yıla giriş yaptık. Başlayalım yeni planlara!
Tatilden geri dönüşler hep zor. Bir kere zaman dilimlerine alışmak gerekiyor tekrar, saatler geri ileri curcunası başlıyor. Gün bitiyor, tam birileriyle konuşma zamanı diyor insan; ah, bir de bakıyor Türkiye için uyku vakti 🙂 Bu döngüyü o kadar çok kez yaşadım ki anlatamam…
Sonra tatil sonrası iş ortamına ilk giriş anı var. Ofise adım atıyorsunuz, gene bir ev hissi. Ardından tanıdık yüzler belirmeye başlıyor, birden dil değişiyor ve anlıyorsunuz geri döndünüz. Masa başına geçiyorsunuz, elleriniz titreyerek e-posta kutunuzu açıyorsunuz. Tanrım okunmamış e-posta sayısı da neyin nesi deyip soğuk terler dökmeye başlıyorsunuz. Sanıyorsunuz ki bir günde toparlanır, o iş öyle değil maalesef günler(!) sürüyor. Uzun bir süre e-postaları okuyup cevaplamakla geçiyor. Sonra işler nerede kalmıştı kısmını hatırlayıp ordan devam etmeye başlıyorsunuz. Bu süreç de hayli yavaş. Neyse ki bazı işlerin bitmesi için gereken tarihler belli de, kendinizi çalışmaya zorluyorsunuz.
Tatil sonrası en güzel kısımlardan biri herkesin büyük bir keyifle birbirlerine yaptıklarını anlatmaları. Bu klasik diyalogların benzerleri her hafta yaşanır gerçi, herkes bu durumdan şikayetçi biraz. Hafta sonuna doğru yaklaşırken herkes birbirine haftasonu planlarını sormaya başlar, hafta başlarında da haftasonu nasıl geçti soruları başlar. E gayet tabii, tatil sonrası da herkes birbirine neler yaptığını sorar. Güzel yedim içtim kilolarımı aldım kısmında herkes hemfikir 🙂 Yeni yıl hedeflerinden bahsetmek de eğlenceli mesela. Spora başlamak, alkol az tüketmek, düzenli beslenmek, sigarayı bırakmak en klişe hedefler sanırım. Umarım bu tür hedefleri olan herkes, bu sene başaracak ve benim yüzümü kızartacak.
Yeni çalıştay yolda!
Avrupa’da yapılacak bir Yapay Zeka konferansı için iki çalıştay önerisinde bulunmuştuk. İkisinden de olumlu yanıt geldi, bir tanesinde ipleri elime alıyorum. Meslekte ilerledikçe roller değişiyor demiştik ya, net hissetmeye başladım. Mesela bir çalıştayı üç sene önce düzenlemiştik. O zamanlar doktora öğrencisiydim, çalıştay web sitesini düzenlemek, araştırmacıları davet etmek gibi ufak rollerim vardı. Şimdi o rolleri başka bir doktora öğrencisi üstlendi, ben de “Acaba yayınları nerede basmalıyız?”, “Nasıl daha çok ilgi çekeriz ve araştırmacıların makale göndermesini sağlayabiliriz?”, “Konuşmacı olarak kimi davet etmeliyiz?”, “İş bölümünü nasıl yapmalıyız?” gibi soruları düşünüyorum. Eh tabii, daha ciddi sorular ama düşünmesi de keyifli aynı zamanda. Çaktırmadan zaman da alıyor enerji de. Ama bence çok güzel olacak! Bu sorulara yalnız başıma cevap aramıyorum elbet, kendi belirlediğimiz bir organizasyon komitemiz var. Herkes bir işin ucundan tutuyor, bu kısım bile çok heyecan verici. Sıfırdan bir şey ortaya çıkarmaya çalışıyoruz resmen. Ve herkes bu işleri gönüllü yapıyor.
Diğer işler
Benim yeni yılda yeni bir ders açmam bekleniyor. Yapay Zeka ve Etik konularını içerecek bir ders olacak. Epey bir okuma sürecine geçmem lazım, yavaştan başladım. Diğer taraftan da yeni bir proje yazacağım, ve bir de doktora öğrencisi bulacağım önümüzdeki aylarda. Evet sorumluluklar artıyor 🙂
Geçen yazımda yeni yıl kartları diyorduk ya, posta kutumda bir kart kalmış açıverdim bugün. Bölüm başkanı yeni yıl için iyi dileklerini yazmış, aşırı hoşuma gitti! İskoçlar bir başka hakkaten…
Şubat 2020 Paros Dergisi’nde yayımlanan yazım.